. Kelimeler arşivi içinde; sonunda "maş" olan, toplam 21 adet kelime bulunmaktadır. Sonu maş ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için yanı sıra, başında maş olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde maş olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını harfli kelimelerADDAMAŞ, BULAMAŞ, DOLAMAŞ6 harfli kelimelerYAŞMAŞ, ALAMAŞ, FARMAŞ, TUTMAŞ, KALMAŞ, KULMAŞ, MALMAŞ, MARMAŞ, TERMAŞ, SARMAŞ5 harfli kelimelerKAMAŞ, YAMAŞ, TUMAŞ, ALMAŞ, GUMAŞ, KUMAŞ, ÇAMAŞ3 harfli kelimelerMAŞBazı kelimelerin anlamlarıMAŞBir çeşit börülce Phaseolus aureus.. Kedi. Baklagillerden yenilebilen bir bitki, mürdümük. Baklagillerden bir çeşit sebze. Bir cins baklagil bitkisi. ADDAMAŞDere veya çay içine bir adım aralıkla konulmuş geçit taşları, atlamaç. KALMAŞDönek, kötü, sözünde durmayan. FARMAŞYatak ve yorganları denk yapmak için kullanılan hurç. YAŞMAŞKuşkulu, belli olmayan. TUTMAŞEski türkçe tutmaç tutmaç; Tutmaç köyü s. bk. ayrıca dutmaş. YAMAŞYamaç. ALAMAŞYüksek alev, çalı, ot ateşi. MARMAŞİnce tülbentten yapılmış başörtüsü. KULMAŞAldatıcı, hilekâr, sahtekâr, herze-gû, kalleş, terbiyesiz. SARMAŞYalnız 'sarmaş dolaş' sözünde kullanılıp birbirine sarılma. BULAMAŞBulamaç. DOLAMAŞDönemeç, viraj. MALMAŞSersem. Kılıksız ve uyuşuk, sünepe. TERMAŞUğursuzluk getirdiğine inanılarak sahibinin ölümünden sonra ortada kalmış hayvan ya da eşya. Dengesiz, düzensiz davranışları olan insan ya da hayvan için Bu hayvan çok termaş bir şey, bir aşağı kaçar bir yukarı, otlatmak mümkün değil. Görünüşü iyi olmayan, biçimsiz kişi. Güzellik. İlç. Beceriksiz. KAMAŞEkşi Biraz kamaş getir çorbaya katalım. Tütünün dip MAŞ bulunan kelimelerBu bölümde tanımı içerisinde MAŞ geçen kelimeler listesi çiçeğigillerden, beyaz çiçek veren, bahçelerde süs çiçeği olarak yetiştirilen, sarmaşık özelliği gösteren bir bitki, yaban asması, orman sarmaşığı, meryemana asması Clematis vitalba.APLİKEDüz veya desenli bir kumaştan kesilmiş motiflerin bir başka kumaşa işlenmiş el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne. Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayanf özel araç. Maşa. Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı parmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika'da yaşayan, uzun tüylü, memeli bir hayvan Lama glama pacos. Bu yünden dokunan kumaş. Alman gümüşü. Bu hayvanın yumuşak, hafif, dayanıklı ve parlak olan Bu kumaştan yapılmış yakasız ve uzun üstlük. Bu kumaştan yapılan. Kepenek. Yünün dövülmesiyle yapılmış olan kalın ve kaba kumaş. Bu kumaştan yapılmış olan ve dervişlerce giyilen hırka. Karşı. Dalgalı. Değişik, farklı. sarık, bohça, kundak ve yorgan yüzü yapımında kullanılan, zemini beyaz, üzerinde safran renginde nakışlar bulunan ipek kumaş. Bu kumaştan Bir kumaş üzerine başka bir kumaş parçası veya bir dantel dikilerek yapılmış olan süs. Eldeki haritaya göre arazi üzerinde bir parseli kazıklarla tür iri palamut balığı. Bu kumaştan yapılmış olan gelin giysisi. Ayrı renkte altı yolu olan ya da derinin cilalanması, perdahlanması. Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan düğmelere veya tuşlara basarak metal dilcikleri titretme yolu ile çalınan körüklü, elde taşınabilir bir çalgı, akordeon, armonika. Kumaşlarda makine ile yapılmış niteliği tuhaf. Hoş. göz kadın şalvarı. Sarıkların üstüne sarılan sırma şerit. Altın sırma veya kılaptanla işlenmiş çizgili ipek kumaş. Bu cins kumaşların üstünde bulunan sırma işlemeli Karmaşık. Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan deyiş.ALMAŞIKİki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan. Almaşlı olarak işleyen, mütenavip, maddeler veya çok ince taneli katı maddeler bir yerden başka bir yere doğru gitmek. Kumaş yıpranıp iplikleri erimeye başlamak. Çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak. Bir kap veya bir yer, içindeki veya üstündeki sıvıyı sızdırmak. Boya birbirine karışmak. Art arda ve toplu olarak gitmek. Karışmak, katılmak. Sıvı bir madde bir yerden çıkmak. Sıvı maddeler aşağıya yönelmek. Zaman çabuk geçmek. Sürüp veya deriyi cilalamak, perdahlamak. Kelimeler arşivi içinde; sonunda "lal" olan, toplam 33 adet kelime bulunmaktadır. Sonu lal ile biten kelimeler listesinden; Türkçe hakkında yapacağınız ders ve araştırma çalışmalarında ya da Scrabble, Kelimelik vb. gibi kelime bulma oyunlarında kelime türetmek için yanı sıra, başında lal olan kelimeler listesine ulaşmak veya içinde lal olan kelimeler listesini incelemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, burada verilen kelimelerin tanımları için aşağıda bulunan "harfli kelimeler" bağlantılarını harfli kelimelerKADICELAL8 harfli kelimelerNURHİLAL, İSTİDLAL, İSTİKLAL, İZMİHLAL, PÜRMELAL7 harfli kelimelerİHTİLAL, İNHİLAL, EHDİLAL6 harfli kelimelerDELLAL, DALLAL, ŞELLAL, TELLAL5 harfli kelimelerİTLAL, İCLAL, YOLAL, HALAL, SİLAL, ŞULAL, YELAL, CELAL, GÜLAL, FİLAL, EHLAL, DELAL, BİLAL, ZÜLAL, MELAL, İHLAL, HİLAL, HELALBazı kelimelerin anlamlarıLALDili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş, dilsiz. Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş. Bu taşın renginde olan. Kırmızı renkli bir tür mürekkep. NURHİLALAy ışığı, parlaklığı. İTLALDamlatma. Hayvanı yedeğinde götürme. Telef etme, öldürme, yok etme. İHTİLALBir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılmış olan geniş halk hareketi, devrim. Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık. Köklü değişim. TELLALHerhangi bir şeyi, olayı veya bir şeyin satılacağını halka duyurmak için çarşıda, pazarda yüksek sesle bağıran kimse, çağırtmaç. Satışlarda aracılık eden kimse. Açık artırmayı yöneten kişi. İSTİKLALBağımsızlık. EHDİLALArapça kökenli ihtilâl ihtilal. İNHİLALDağılma, bölünme, parçalanma. Açılma. Ayrışma. İCLALBüyüklük. Büyüklük, ululuk. Saygı gösterme, ağırlama, ikram. ŞELLALDalkavuk. PÜRMELALHüzünlü, üzüntülü. Sıkıntılı. DALLALTellal. İZMİHLALYıkılma, çökme. DELLALTellal. İSTİDLALBir konuda kanıtlara dayanarak sonuç çıkarma. Çıkarım. KADICELALErzurum şehrinde, Horasan ilçesinde, merkez nahiyesine bağlı bir LAL bulunan kelimelerBu bölümde tanımı içerisinde LAL geçen kelimeler listesi işleminde + işaretinin adı, zait. Fazlalık. Sıfırdan büyük, önünde artı işareti bulunan sayı, eksi karşıtı, işi. Moleküllerin, türlü etkenlerle geçici olarak daha yalın atom ve moleküllere bölünmesi, olma durumu. Akılsızca yapılmış olan iş veya davranış, kâğıt cilalamak için kullandıkları nişasta ve yumurta akından yapılmış olan özel bir yapılmış, perdahlanmış veya Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, Minare, kubbe, sancak direği vb. yüksek şeylerin tepesinde bulunan, madenden yapılmış ay yıldız veya lale biçiminde süs, ayça. devri katmanlarında bulunan, derisi dikenlilerden, deniz lalelerinin saplarını oluşturan kalsiyum karbonat birleşimli iki kürek kemiği arasından ve pirzolalık yerinden çıkartılan, kemiğinden sıyrılmış et yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam, gözgü, mirat. Gemilerde işaretçi erlerin kullandığı dürbün. Atların diz kapağı. İyi bir durumda, yolunda. Doğramacılık ve yapıcılıkta çerçeve içine geçirilen tahta veya taş levha. Küreğin yassı uç bölümü. Karagöz oyununda perde. Bir olayı, bir durumu yansıtan, göz önünde canlandıran olay, durum, şey. Akıntı ve anaforun birleştiği yerde oluşan su heybe. Değeri yükselmek, fazlalaşmak. Çoğalmak. Harcandıktan sonra bir miktar geri belalar. Engebe. Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan veya beklenilenden artık verimi olan, bereketli. Çoğalan, fazlalaşan, ya da derinin cilalanması, perdahlanması. Dokumacılıkta, boyacılıkta cila olarak kullanılan bitişik olmayan, aralarında açıklık bulunan, aralı, fasılalı. Dizgide kelimeler, harfler veya satırlar arasında açıklık olan, espaslı. Kesik yapılmamış, perdahlanmamış veya az gelişmiş olma durumu, budalalık, anlayışsızlık, işi, veya deriyi cilalamak, perdahlamak. Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar Editörün Seçtiği Fırsatlar Daha Fazla Bu Konudaki Kullanıcılar Daha Az 3 Misafir 2 Mobil - 1 Masaüstü, 2 Mobil 5 sn 52Cevap 0Favori Daha Fazlaİstatistik Konu İstatistikleri Son Yorum geçen yıl Cevaplayan Üyeler 51 Konu Sahibinin Yazdıkları 2 Ortalama Mesaj Aralığı 57 gün 22 saat 29 dakika Son 1 Saatteki Mesajlar 2 Haberdar Edildiklerim Alıntılar 3 Konuya En Çok Yazanlar 3 mesaj ***Leopard*** 2 mesaj bilaldem12 2 mesaj fayntenksendyu 2 mesaj Halit. 1 mesaj Konuya Yazanların Platform Dağılımı Masaüstü 9 mesaj Mobil 16 mesaj Tablet 3 mesaj Konuya Özel Arkadaşlar bugün arkadaşla can sıkıntısından sonu -at ile biten isimler yazıyorduk bir noktada tıkandık. Yardım ederseniz sevinirim. Bizim bulduklarımız -Berat -Sedat -Fırat -Ferhat -Murat -Cevat -Serhat -Melahat Başkada bulamadık arkadaşlar.. Fitnat ALLAH akıl fikir versin heyhAT Nebahat Sebahat Bi de nebatat var ama o başka bir şey. Nevzat Vedat Sedat Serhat Melahat at POLAT Ertuy konuya bekleniyor gav quoteOrijinalden alıntı pofeenk nebahadrianalima Saygı duydum hocam, büyüksün.. Sayfaya Git Sayfa E ile başlayan M ile biten 70 kelime ile başlayan E ile biten kelimeler Ayrıca, "Em kelimesinin anlamı nedir? İçinde em olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz. 15 Harfli Kelimeler ENSTRÜMANTALİZM23 14 Harfli Kelimeler ENDÜSTRİYALİZM25, ENTELEKTÜALİZM20 13 Harfli Kelimeler EKSPRESYONİZM26, EKSİBİSYONİZM24 12 Harfli Kelimeler EMPRESYONİZM25 11 Harfli Kelimeler EGZOMORFİZM31, EMPERYALİZM22, EGOSANTRİZM21 10 Harfli Kelimeler EVDEMONİZM24, ENGELLEYİM17, EDEBİKELAM15 9 Harfli Kelimeler EVROPİYUM24, EKOLOJİZM24, EPİTELYUM17, EKONOMİZM16, ETKİLEŞİM13, EKLEKTİZM13, ELEŞTİRİM13, ERTELETİM10 8 Harfli Kelimeler EGZOTİZM20, ENDODERM14, EPİKEREM13, ESTETİZM13, EKTODERM12 7 Harfli Kelimeler EPİGRAM16, EFENDİM16, EGOTİZM16, EPİDERM14, EVİRTİM14, ERZURUM13, ERBİYUM13, EYTİŞİM13, EROTİZM12, ELMASIM11, ENTİMEM9, EKSTREM9 6 Harfli Kelimeler EGOİZM15, EĞİLİM14, EĞİTİM14, ERİŞİM10, EDİNİM9, ESKRİM8 5 Harfli Kelimeler EVHAM16, EĞRİM13, EVRİM12, ESHAM11, EYYAM10, EHRAM10, EŞLEM9, ELÇİM9, ENZİM9, ELZEM9, ENCAM9, EYLEM8, EYTAM8, ERDEM8, ENDAM8, EKLEM6, ENLEM6 4 Harfli Kelimeler EĞİM12, EHEM9, EDİM7, ESİM6, ERİM5, EKİM5, ENAM5, ELİM5, ELEM5 2 Harfli Kelimeler EM3 EM [isim] [halk ağzında] İlaç, merhem Ata Sözleri ve Deyimler eme seme yaramamak eme yaramak ERİM [isim] Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil El erimi. Göz erimi. Birleşik Kelimeler el erimi, göz erimi, kulak erimi, kurşun erimi [isim] Muştu EKİM [isim] Ekme işi Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı. - Ömer Seyfettin Birleşik Kelimeler doku ekimi ENAM Kelime Kökeni Arapça enām [isim] [eskimiş] Yaratılmış bütün canlılar [isim] [eskimiş] [din bilgisi] İçinde Kur'an'dan bazı ayet ve surelerin bulunduğu dua kitabı ELİM Kelime Kökeni Arapça elīm [sıfat] [eskimiş] Acıklı Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı ELEM Kelime Kökeni Arapça elem [isim] Acı, üzüntü, dert, keder Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek EKLEM [isim] [anatomi] Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal Birleşik Kelimeler eklem bacaklılar, omuz eklemi ENLEM [isim] [coğrafya] Yer yuvarlağı üzerinde herhangi bir noktadan geçen paralel ile Ekvator arasındaki yay parçasının açısal değeri, arz derecesi Birleşik Kelimeler enlem dairesi ESİM [isim] [halk ağzında] Yelin esişi EDİM [isim] Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil Günlük yaşamımıza şöyle bir baksak her edimimizin altında umutluluk bulunmadığını görürüz. - Melih Cevdet Anday [felsefe] İnsan davranışı [hukuk] Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz [ruh bilimi] Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış Birleşik Kelimeler edim bilimi ESKRİM Kelime Kökeni Fransızca escrime [isim] [spor] Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu EYLEM [isim] Eyleme işi, fiil, hareket, aksiyon Günler, düzenlenen eylemlerin baş döndürücü heyecanıyla hızla akıp geçiyordu. - Ahmet Ümit [dil bilgisi] Fiil Ata Sözleri ve Deyimler eylemde bulunmak eyleme geçmek eylem koymak Birleşik Kelimeler addan türeme eylem, eylem planı, eylemden türeme eylem, eylemden türeme ad, dizi eylem, ek eylem, olumlu eylem, olumsuz eylem, yardımcı eylem, yöneylem, tezlik eylemi, yakınlık eylemi, yaklaşma eylemi EYTAM Kelime Kökeni Arapça eytām [isim] [eskimiş] Yetimler Birleşik Kelimeler darüleytam ERDEM [isim] Ahlakın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. niteliklerin genel adı, fazilet Spor, alçak gönüllülük gibi bir erdem aşılar sporcuya. - Necati Cumalı [felsefe] İnsanın ruhsal olgunluğu ENDAM Kelime Kökeni Farsça endām [isim] Vücut, beden, boy bos Yıldız'a sezdirmeden genç kızın endamına bakakaldı. - Aka Gündüz Birleşik Kelimeler endam aynası, arzıendam

sonu m ile biten isimler